Geleneksel etkinliklerin, toplumların kültürel kimliklerini korumaları ve kuşaktan kuşağa aktarmaları açısından önem taşıdığı kabul edilmektedir. Ancak, deve gösterileri gibi etkinliklerin, çağdaş toplumlardaki etik değerlerle ne kadar uyumlu olduğu tartışılmaktadır. Hayvanların insan zevkine hizmet etmesi amacıyla kullanılması, günümüz hayvan hakları anlayışına aykırı bir durum olarak değerlendirilmektedir.

Birçok insan, hayvanların eğlence için kullanılmasının, onların haklarını ihlal etmek anlamına geldiğini savunmaktadır. Bu tür gösterilerde develerin zorlanarak sergilenmesi, "gelenek" adı altında hayvanların sağlığını ve refahını göz ardı etmek anlamına gelmektedir. Hayvanlara uygulanan bu tür baskılar, sadece hayvan hakları savunucularının değil, etik bir sorumluluğu olan her bireyin eleştirisine tabidir.

Geleneksel değerlerin korunması elbette önemli olup, bu değerlerin yaşatılması, insanın doğa ve diğer canlılarla olan ilişkisine saygı göstererek gerçekleşmelidir.

Bu bağlamda, belediyenin vereceği önemin daha çağdaş ve duyarlı bir perspektiften ele alınması gerektiği açıktır. Toplulukta yaşayan hayvanların refahı için harcanabilecek kaynakların, hayvanların kullanıldığı halk gösterileri için harcanan bütçeden daha değerli olduğu vurgulanmaktadır.